Gülsoy'dan 'Orta Anadolu Üretim Havzası' talebi

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy, depremlerin yaşandığı Marmara Bölgesi'nin fazlasıyla dolduğunu söyleyerek, Ülkemizin dengeli kalkınmasına paralel şekilde, Marmara Bölgesi'ne alternatif, Kırıkkale ve Ankara'dan başlayarak, Kayseri, Konya, Aksaray, Niğde, Mersin ve Adana gibi illeri içine alacak şekilde 'Orta Anadolu Üretim Havzası' oluşturulmasını istiyoruz dedi.

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy, depremlerin yaşandığı Marmara Bölgesi’nin fazlasıyla dolduğunu söyleyerek, "Ülkemizin dengeli kalkınmasına paralel şekilde, Marmara Bölgesi’ne alternatif, Kırıkkale ve Ankara’dan başlayarak, Kayseri, Konya, Aksaray, Niğde, Mersin ve Adana gibi illeri içine alacak şekilde ‘Orta Anadolu Üretim Havzası’ oluşturulmasını istiyoruz" dedi.

KTO Başkanı Ömer Gülsoy, odanın Nisan ayı Meclis Toplantısında konuşarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tarihi bir süreçten geçtiklerini kaydeden Gülsoy, "Gerçekten tarihi bir süreçten geçiyoruz. Bu süreç, dünya ekonomik tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir hızla ve öngörülemezlik düzeyiyle ilerliyor. Nereye varacağı ya da nasıl şekilleneceği konusunda, en tecrübeli ekonomistler bile kesin bir öngörüde bulunamıyor.

Ne yazık ki, giderek hem dünya huzuruna hem de alışılmış barış düzenine zarar verebilecek bir boyuta evrilen bir sürecin içindeyiz. Bu nedenle ülke olarak, iş insanları olarak bu süreci çok iyi analiz etmek, dersimizi çok iyi çalışarak önümüze çıkacak fırsatları ve muhtemel riskleri çok iyi değerlendirmek durumundayız. İş alemi olarak hep önümüze bakarak, mantıklı ve tutarlı bir şekilde şirketlerimizi yönetmeye çalışmamız gerekiyor" dedi.

"Orta Anadolu Üretim Havzası" talebi"

Gülsoy, Marmara bölgesinde yaşanan depremlere dikkat çekerek, bölgenin sanayi olarak fazlasıyla dolduğunu, bölgeye alternatif olarak sanayi havzasının kurulması gerektiğinin altını çizerek, "Son günlerde yine sık sık depremler yaşanmaya devam ediyor. İstanbul’da 23 Nisan’da 6,2 büyüklüğündeki deprem hepimizi korkuttu. Daha öncede birçok kez dile getirdim. Marmara Bölgesinde meydana gelecek yıkıcı bir deprem, ülkemizi ekonomik ve siyasi açıdan uzun yıllar kendini toparlayamayacağı bir sürece iter. Çünkü Marmara Bölgesi artık fazlasıyla doldu. Üstelik deprem riskinin yoğun olduğu bir bölge. Potansiyel olarak da risk oluşturmakta. Ülkemizdeki önemli stratejik endüstri yatırımlarının belli bölgelerde toplanmış olması şehrimiz başta olmak üzere benzer illerimizin gelişmişlikten yeteri kadar pay almamasına yol açmaktadır. Ülkemizin dengeli kalkınmasına paralel şekilde, Marmara Bölgesi’ne alternatif, Kırıkkale ve Ankara’dan başlayarak, Kayseri, Konya, Aksaray, Niğde, Mersin ve Adana gibi illeri içine alacak şekilde ‘Orta Anadolu Üretim Havzası’ oluşturulmasını istiyoruz. Ülkemizin geleceği açısından bunun ciddi bir öneme sahip olduğunu özellikle altını çizmek istiyorum. Yapılacak yatırımların deprem riski düşük illere yönlendirilmesi, yaşanabilecek sosyal ve ekonomik kayıpların önüne geçecektir. Bununla birlikte bölgesel kalkınma farklılıklarının da en aza indirilmesine katkı sağlayacaktır Kayseri’miz başta olmak üzere Adana, Konya gibi illerimizde sanayi tecrübesi ve müteşebbis ruhu mevcut. Kayseri’mizin ticaretten gerekli payı daha fazla pay alabilmesi adına, insan ve yük taşımacılığında önemli olan demir yolları taşımacılığı, otoban, lojistik merkez gibi bölgemizi kalkındıracak elzem projeler hayata geçirilmesi gerektiğini bu kürsüden birçok kez dile getirdim. Ankara ziyaretinde de cumhurbaşkanı yardımcımız Cevdet Yılmaz’a da yüz yüze görüşmemizde bu talebimizi ilettik" diye konuştu.

"Karşılıksız çek sayılarında artış yaşanıyor"

Son dönemde Anadolu genelinde karşılıksız çek sayılarında artış yaşandığına dair verilerin kamuoyunun gündeminde yer aldığını kaydeden KTO Başkanı Gülsoy, "Hem üyelerimiz, hem özel sektör temsilcileri, hem de kamunun ilgili birimlerindeki yetkililerle de konuyla ilgili istişarelerimiz ve çözüm odaklı diyaloglarımız devam ediyor. Bankalar tarafından ticari kredi kartlarına getirilen işlem ve günlük limit sınırlamaları ile taksit sayılarındaki kısıtlamalar nakit akışı kırılgan olan KOBİ’leri çek kullanımına yöneltiyor ve bu durum zaman zaman çeklerin ödenmesinde aksamalara neden olabiliyor. Özellikle bazı firmalarda oluşan bu olumsuzlukların tüm piyasaya mal edilmemesi gerekmektedir. Bu şekilde oluşan yanlış algılar, ödemelerini ve işini düzgün şekilde yapan firmalarımızı da olumsuz etkilemektedir. Kayseri iş dünyası, her zaman olduğu gibi bugün de canla başla üretmeye, istihdam sağlamaya ve ülke ekonomisine katkı sunmaya devam etmektedir. Bizler, yüzyıllardır bu topraklarda kök salmış Ahilik geleneğinden gelen bir şehir olarak, ticarette dürüstlüğü, dayanışmayı ve sorumluluk bilincini ilke edinmiş bir yapıya sahibiz. Çözüm olarak, öncelikle KOBİ’lere yönelik düşük faizli ve uzun vadeli finansman kaynaklarının artırılması gerekiyor. Bunun yanında çek sisteminde daha etkin denetim mekanizmasının devreye alınması ve alacak sigortasının yaygınlaştırılması da önemli bir adım olacaktır. Vadeli satış yapan firmaların teminat yapısını güçlendirmesi ve risk analizine daha fazla önem vermesi de bu süreci daha yönetebilir hale getirebilir. Kayseri iş dünyası bu geçici sıkıntıyı da sabırla, akılla ve dayanışmayla aşacaktır" ifadelerini kullandı.

Gülsoy'dan 'Orta Anadolu Üretim Havzası' talebi
Gülsoy'dan 'Orta Anadolu Üretim Havzası' talebi
Gülsoy'dan 'Orta Anadolu Üretim Havzası' talebi

Bakmadan Geçme